30 Haziran 2014 Pazartesi

Çıplak Kadeh

Bilmiyorum, kaçıncı kez aydınlanıyor bu gökyüzü
Gözlerimin sabah ışıkları ile karşılaştığı bu dakikalar;
Yapıyor olacağım her eyleme bir adım daha yaklaşışımdır.

Kabusundan sıçrayarak uyanmış kulaklarım görmüyor.
Her zerresine mühür basılmış dudaklarım işitmiyor.

O ise elinde bir kadehle ayağa kalkıyor.
Kırmızı şarabının içinde düşüncem boğuluyor.
Bilmediğim,
Görmediğim,
Duymadığım,
Tatmadığım,
Hiç bir sik yapmadığım tenini dudaklarına sürüyor.
Bembeyaz... Ardından bağırıyor: "ŞEREFE!"

28 Haziran 2014 Cumartesi

Geçerken Uğradık

Nemli derisinin altından evrene akan hayat
Gözlerinin önünde yatan çıplak gerçeklik
Nokta misali yere konup, ardındakilere boyun eğiyor.
Uzun ve siyah tırnaklarının altındaki fısıldaşmalar,
Bilmeyenlere o ana kadar bilinmeyenleri sunuyor.
Yüzüyordun deniz kızı,
Bir başkasının düşlerinde.
Ve ağlıyordun,
Milyar damlacığın üzerinde.
Zamanın ağırlığından geçilmeyen sessiz ormanda
Sigarasını tüttürüyordu ak sakallı dede.
Şimdi yürüyor olduğu sıvının en dibindeyim.
Birkaç adım çevremde dizilmiş benzediklerim.
Ölüyordun beyaz geyik,
Toz bulutlarımın üzerinde.
Ve gülüyordun,
Kapalı gözlerin denizinde.